Kırmızı solucanlar, dünyanın varoluşundan bu yana yaşamlarını sürdüren nadir canlılardandır. Bu dayanıklılık, güçlü bağışıklık sistemlerinden kaynaklanır. Solucanların sindirim sistemlerinde ve vücutlarında mevcut olan koruyucu vücut sıvıları (sölom sıvıları) sayesinde bu güç elde edilir.

Kırmızı solucanların sindirim sisteminde çok sayıda mikroorganizma, azot bakterileri, antibiyotik etkisi yapacak doğal büyüme hormonları ve enzimler bulunur. Hareketlerinin kısıtlanmaması ve zararlı bakterilerden korunmak için sölom sıvısı salgılarlar. Tarım konusunda son zamanlarda çok önemli bir yer teşkil etmeye başlamışlardır. Gübresi doğayla %100 uyumlu olup, her şeye uyum sağlar. Almanya'da bu işlem yaygın olarak uygulanmaktadır. Pahalı bir işlem olmasına rağmen, 1 metreküp humus 500 yılda oluşurken, beslenen kırmızı solucanlar her gün ağırlığınca humus bırakır. Bu sayede ürün verimi artar ve mahsul 10-20 gün arasında daha erken toplanır. Toprak ömrü ve verim yüksekliği de avantajları arasındadır. Kök ve kök çevresindeki hastalıklara karşı güçlendirir ve kalitesini artırır.

Ilık ve karanlık bir yer, kırmızı solucanlar için oldukça uygundur; bu yer evinizin bodrum katı bile olabilir. Karanlık ve ılık bir yer en iyi sonucu verir. Solucanlar dayanıklı canlılardır; örneğin, genel olarak 5-28°C arasındaki sıcaklığa vücutları uyum sağlayabilir. Yataklarının oldukça nemli olması gerekmektedir. Çok fazla ıslak veya çok fazla kuru olmamalıdır. Bu nedenle, yağmur gibi doğa olaylarına direkt maruz kalmamaları gerekmektedir. Olabildiğince gün ışığından da muhafaza edilmelidirler. Kabı izole ederseniz, serin kalıp yaşamlarını bu koşullarda sürdürebilirler.

Sonbaharda dökülmüş olan kuru ağaç yaprakları, kesilmiş mukavva kağıtları veya siyah beyaz gazete parçaları zemine yerleştirilir ve istenirse bir avuç toprak da eklenir. Yataklama yapılırken olabildiğince çeşitli olunmalıdır; bu, verimin artması için önemlidir. Solucan kabına konulacak kırmızı solucan miktarına dikkat edilmeli ve aynı zamanda doğru oranda yataklama ve yem miktarına da özen gösterilmelidir. Solucanlar çay posası, yumurta kolisi, gazete, meyve ve sebze artıkları, yumurta ve muz kabuklarını tüketirler. Solucan kabınız zamanla gübre ile dolduğunda işlem tamamlanmıştır. Gübreyi ayırdıktan sonra gölgede zamanla karıştırıp kurutulduktan sonra satışa sunabilirsiniz.

Kırmızı solucanlar, ekosistem üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu solucanlar, organik maddelerin ayrışma sürecini hızlandırarak toprağın verimliliğini artırır. Ayrıca, bitkilerin kök sistemlerini güçlendirdikleri ve toprakta su tutma kapasitesini artırdıkları bilinmektedir. Kırmızı solucanlar, tarımsal üretimde sürdürülebilirlik sağlamak için ideal bir çözümdür.

Kırmızı solucan yetiştiriciliği yaparken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır:

Kırmızı solucanlar, tarım ve çevre dostu uygulamalar için vazgeçilmez canlılardır. Doğru yetiştirme ve bakım koşulları sağlandığında, bu küçük canlılar büyük ekolojik ve ekonomik faydalar sağlayabilirler.